UPROOTED Lyrics / Translations
Dünya / The World
Dünya dönüp dolaşıp toz yumağına dönse deBen hayat bulurum yine yineBir gülücüğünleBen hayat bulurum yine yineBir gülücüğünle |
If, one day, the world spins and spins and vanishes into a dust ballI would find a way to be reborn, again and againIf only I could get a glimpse of your smileI would find a way to be reborn, again and againIf only I could get a glimpse of your smile |
Yurtsuz / Uprooted
Yangınıydım ben ormanın yangınıNe ateşler tükettim de sönemem amanÇektim durdum bu dünyanın kahrınıNe gidişler diledim de gidemem amanNe ölümler öldürdüm yokettim amanBu gurbet kuytularında belayım amanBir ömür rüyasına da kanmışam amanBu gurbet kuytularında belayım amanYarım yürekli bir atım dört nalaKoşarım koşarım sonum bilinmez amanYurtsuz kalmış derler koca dünyadaTaşırım semerimde yurdumu da aman |
I used to be a wildfireI burned everything around meBut I can’t perishI have endured much anguish in this worldSo many times I dreamt of leavingBut I couldn’tHow many deaths have I escaped?How many deaths have I killed?At the end I became a troubleIn the nooks of this foreign worldI fooled myself with this dream of a lifeand became a troubleIn the nooks of this foreign worldI am a half-hearted wild horse now, gallopingA lost horse with no destinationThey say I am without a home in this gigantic planetLittle do they know, I carry my home in my saddle |
İki Keklik / Two Partridges
İki keklik bir kayada ötüyorÖtme de keklik derdim bana yetiyorYetiyorAnnesine kara da haber gidiyorYazması oyalı kundurası boyalıYar benim aman aman yar benimUzun da geceler sar boynuma sar benimAman aman sar benimDertli de keklik dertsizlere dert açarDert açarBuna kara sevda derler tez geçerYazması oyalı kundurası boyalıYar benim aman aman yar benimUzun da geceler sar boynuma sar benimAman aman sar benim |
Two partridges calling from a rockAdding trouble to my troubleAnd to her mother goes the bad news…My belovedLooking lovely with her lacy scarf and polished shoesWill you stay close and make these long nights bearable?Putting trouble into hearts of the untroubledThey say it’s called blind love and it will fade quicklyMy belovedLooking lovely with her lacy scarf and polished shoesWill you stay close and make these long nights bearable? |
Ağ Elime Mor Kınalar Yaktılar / They Put Henna in My Young Hands
Ağ elime mor kınalar yaktılarKaderim yok gurbet ele sattılarOniki yaşımda gelin ettilerAğlar ağlar göz yaşımı silerim of ofMerdivenden indim indim yıkıldımMevlam kudret verdi yine dikildimHer çiçekten aldım aldım takındımKırmızı gül sende kaldı tamahdım of of |
They put henna in my young handsMy fate has long been decidedThey gave me away to strangersAt the age of twelve they made me a brideI cry and cry then wipe my tearsI dealt with what life has handed meand stumbledFound strength againand stood upI’ve tried on each and every flowerYet still I long for red roses |
Bahar / Spring
Bahar çöktü üzerimeBütün güzelliğiyleFilizlenirAh ne çareSevdalar yüreğimdeBaşlar içimde bir yarışKapatırım gözlerimiKoşarım arkalarındanBir ileri iki geriOkyanus sığ bir avuç suDar gelir koca gökyüzüSığdıramam garip gönülKaradır karadır gözü |
Spring has landed on meWith all its beautySeeds buried in my heartStart blossomingOne after anotherAnd I can’t help itA race starts in my heartI close my eyesAnd run after themOne step forward and two steps backThe ocean is shallowA handful of waterSky is so smallI can’t fit my poor heart anywhereIt has a life of its own |
Güneş Türküsü / Sun’s Song
SökülsünYüreğindeBuzlarKopsunAyaklarına dökülsünDoğsunGüneşlerGölgemizdeTomurcuklar belirsin |
Let the ice of your heart crumbleand meltonto your feetLet all the suns rise on usAnd let blossoms appearIn our shade |
Mendilimin Yeşili / The Green of My Handkerchief
Mendilimin YeşiliBen Kaybettim EşimiAl Bu Mendil Sende Sende DursunSil Gözünün YaşınıMendilim Benek BenekOrtası ÇarkıfelekYazı Beraber GeçirdikKışın Ayırdı Felek |
The green of my handkerchiefI lost my belovedCarry it with youSo you can wipe your tearsSpots on my hankyBlossoms spreading from the middleWe spent the summer togetherThen the winter took him back |
İstanbul’dan Üsküdar’a Yol Gider / Road From Istanbul to Uskudar
İstanbul’dan Üsküdar’a yol giderYol gider çavuş yol giderHanımlara deste deste gül giderGül gider çavuş gül giderİstanbul’la Üsküdar’ın arasıArası çavuş arasıYaktı beni gözlerinin karasıKarası çavuş karasıYandım çavuş yandım senin elindenElinden çavuş elindenÇok sallanma kasatura da fırlar belindenBelinden çavuş belindenİstanbul’dan üç mum aldım yakmağaYakmağa çavuş yakmağaYakıp yakıp yar yüzüne bakmayaBakmaya çavuş bakmaya |
On the road from Istanbul to UskudarMen carry roses to their ladiesOn the road from Istanbul to UskudarYou burned me with your coal black eyesI’m a lovefool now, sergeantAnd I don’t know what to do with myselfKeep strutting like thatand that knife will hurl out of its sheathand put me out of my miseryI got three candles in IstanbulJust so I can light them alland stare at your face all nightI’m a lovefool now, sergeantAnd I don’t know what to do with myselfKeep strutting like thatand that knife will hurl out of its sheathand put me out of my misery |
Selanik Türküsü / Song of Thessaloniki
Çalın davulları çaydan aşayaMezarımı kazın bre dostlar belden aşayaSuyumu da dökün boydan aşayaAman ölüm zalim ölüm üç gün ara verAl başımdan bu sevdayı götür yare verSelanik Selanik viran olasınTaşını topracını seller alsınSen de benim gibi viran olasınAman ölüm zalim ölüm üç gün ara verAl başımdan bu sevdayı götür yare ver |
ThessalonikiMay you get ruined like meMay the floods take away your soil and rocksJust like you took him away from meDear death, cruel deathTake a break for a few daysTake this love away from meGive it to someone elseBeat the drums along the riverRun water down my faceDig a grave for half of my body |
Uyuttum Atları / I Lulled the Horses to Sleep
Anam babam yarimİyi değildir hallerimKaç sabahtır güneş doğmaz üstümeNeyleyimSoldu bahçelerimSoldu bağladı sarıUyuttum atlarıDuymazlar feryadımıHayal oldum alemeCanımı istedilerYüz vermeyenler zalimeYüzer yüzer yittilerAnam babam yarimİyi değildir hallerimİliklerime kadarCan idimKül oldum neyleyim |
Mother, father, belovedThings aren’t well over hereThe sun hasn’t risen on me for so many morningsAnd I have stopped waitingMy gardens are all dried upand turned yellowI lulled the horses to sleepSo no one could hear me bellowI gave the world my dreamsand they wanted to take my lifeThose who didn’t bow to the heartlessHave disappeared in their hundredsMother, father, belovedThings aren’t well over hereI was filled with life to my bonesNow I am vanished into ashes |
Tutam Yar Elinden / Wish I Could Take Your Hand
Tutam yar elinden tutamÇıkam dağlara dağlaraOlam bir yareli bülbülİnem bağlara bağlaraAğam ey şahım ey eyvah ey eyEmrah der ki bu günümdürArşa çıkan tütünümdürAğam ey şahım ey eyvah eyvah ey |
Wish I could take your handand climb mountainsWish I were a wounded nightingaleand swooped over the vineyardsEmrah says my day has comeToday, it’s my soul that will rise up in the sky |